Gerçek Aile (Dilek Karademir)


 

GERÇEK AİLE


Karnı acıkmıştı, üşüyordu. Şimdi ise kara kara nereye gideceğini düşünüyordu. Daha terkedileli bir gün olmuştu. O, çok sevdiği ve her şeyden daha çok değer verdiği ailesi tarafından kara kışın ortasında sokağa bırakılmıştı. Bunun nedenini anlayamıyordu. Onu bir mağazadan almışlardı, üstelik birbirlerini ilk gördükleri andan itibaren çok sevmişlerdi. En azından o öyle sanmıştı.


Adı Tekir’di. Ailesine bir yaramazlık yapmayı bırak, önlerine dahi çıkmamıştı. Yine de bahaneleri, ona bakamamalarıydı. “Eğer bakamıyorlarsa neden beni baştan beri eve getirdiler?” diye düşündü ve yoluna devam etti.


Yürürken bir kediyle kafa kafaya çarpıştı ve yere düştü. Kalkıp karşısındaki kediye baktığında, onun bir gözünün yaralı olduğunu fark etti. Kedinin ağzında ise birkaç parça yemek vardı. Yanına gidip tanıştı. Adının Pamuk olduğunu öğrendi; en azından ailesi ona böyle seslenirmiş. Pamuk da dışarıya bırakılmıştı. Üstelik insanoğlunun attığı çöpler yüzünden gözünü kaybetmişti.


Pamuk ile bir mahalle arasına gittiler ve orada onlarca kedi daha gördüler. Hepsinin hikayesi aynıydı: Hepsi sokağa terk edilmişti. Tekir, şanssız talihini düşünerek Pamuğun yanında uyuyakaldı.


Uyandığında karşısında bir adamın oturur vaziyette kendisine baktığını gördü. “Bu adamın bu soğukta hem de burada ne işi var?” diye düşündü. Adam öne doğru bir adım attığında, Tekir korkmasına rağmen geri çekilmedi. Çünkü adamın gözlerindeki iyi niyeti anlamıştı ve ona kendisini sevmesine izin verdi.


Çok geçmeden bu adam ile arasında bir sevgi bağı oluştu. Ama bu, bambaşka bir histi. Adamla birlikte yaşamaya başladı. Evet, belki en iyi yemekleri yemiyordu ya da en sıcak yuvaya sahip değildi. Ancak onu gerçekten düşünen biri vardı.


Aile dediğin şey bu değil miydi? Birbirini önemseyen, birbirine sıkı sıkıya bağlı olan, ne olursa olsun ayrılmayan ve fedakarlık yapan insanlar… veya bazen sadece sevgi dolu bir yürek.  


Dilek Karademir 9/A

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski